UPS sağ olsun, 10 gün süren heyecanlı kargo bekleyişinden sonra, MacBook Air’e kavuştum. Ve 1 haftalık testten sonra, MacBook Air 2020 incelemesi videosu ve blog postuyla buradayım. Nasıl tak diye buradım? Saniyede…
İncelemeden önce, zaten MacBook Pro’m varken neden yeni bir Air alma ihtiyacı duyduğumdan bahsetmek istiyorum. Bence, bu kişisel yorumlar MacBook Air’i yakından tanımanız için de oldukça önemli ipuçları olacaktır.
Aslında, MacBook Pro’dan çok memnunum. Fakat taşınabilirlik, pil performansı ve ısınma şeytan üçgeninden çıkma yolunun Air’’den geçtiğini biliyorum. 2015 – 2018 yılları arasında 3 yıl MacBook Air kullandığım için, bu serinin huyunu suyuna alışkınım diyebilirim.
Haliyle, MacBook Air’in ihtiyaçlarımı ne kadar karşılayabildiğini biliyorum. Ya da en azından biliyordum diyelim. Çünkü artık karşımızda 3 sene öncekine kıyasla bambaşka bir MacBook Air duruyor.
Öyleyse, hadi başlayalım!
MacBook Air 2020 ve Kaputun Altı
İşe önce teknik detaylardan dalalım.
Sadece 13 inç ekran boyutuyla sunulan MacBook Air’in 2 baz sürümü var. İncelemesini yaptığım giriş modeli, 1.1 GHz Çift Çekirdekli, 10. nesil ve 3.2 GHz’e kadar Turbo Boost’a çıkabilen i3 İşlemci’ye sahip.
256 GB depolama kapasitesiyle gelen yeni Air’e, True Tone özelliğine sahip, 4 milyon pikselli Retina ekran ve Touch ID parmak izi okuma sensörü eşlik ediyor.
Intel Iris Plus grafik işlemcisiyle desteklenen Air, Magic Keyboard klavye ve dokunma hassasiyetli Force Touch Trackpad ile geliyor.
Fiyat & Baz Modeller
Yukarıda saydığım tüm bu özelliklere sahip 1.29 kg ağırlığındaki MacBook Air’i dizinize oturtmak istiyorsanız 7.999 TL’yi gözden çıkarmanız gerekiyor.
Eğer performans açısından daha tatminkar baz modele yönelirseniz, 4 Çekirdekli i5 İşlemci ve 512 GB Depolama Kapasitesine sahip olmak için 10.399 TL’yi ödemeye hazır olmalısınız.
Yeni MacBook Air, Aynı Kasa!
Yeni Air’de tasarım olarak… değişiklik yok. Çünkü bir önceki model ile aynı alüminyum kasa tasarımını kullanılıyor.
2019 MacBook Pro ile karşılaştıracak olursam, hatlarının daha kavisli göründüğünü söyleyebilirim. Bu arada, bir önceki nesilde olduğu gibi cihazın üzerinde 2 tane Thunderbolt 3 portu ve 1 tane 3.5 mm’lik kulaklık girişi mevcut.
Yeri gelmişken, birçok kullanıcının atladığı önemli bir noktaya değinmek istiyorum.
Bu bilgisayarda HDMI veya USB çıkışı yok.. Yani, en azından paranız yoksa…
Air’inizi bir HDMI kablosuyla harici ekrana bağlamak isterseniz ya da en basitinden USB kullanmak istiyorsanız, harici dönüştürücü almak zorundasınız.
Apple’ın kendi mağazasından alabileceğiniz bu aparatların fiyatı 150 ila 530 TL arasında değişiyor. Tabii, diğer lisanslı üreticilerin daha hesaplı aksesuarlarını satın almanız da mümkün.
Elveda Kelebeğim, Hoş Geldin Makas Mekanizma!
Bu bilgisayarı almak isteyen kişilerin bolca yazı yazacağını düşünüyorum. O yüzden klavye deneyimi oldukça önemli. İyi haber: Air’in klavyesi, bu bilgisayarla baştan aşağıya yenilendi. Artık 1 mm seyahat mesafeli makas tuş mekanizması kullanılıyor.
Apple, son yıllarda çıkardığı bilgisayarlarda kelebek (butterfly) isimli tuş mekanizmasını kullanılıyordu. Bu mekanizmanın kronik sorunlarının ardı arkası kesilmeyince, Apple inadı bıraktı.
Önce 16 inç MacBook Pro ve ardından 2020 MacBook Air ile tamamen sorunsuz makas mekanizmaya geri vites yaptı.
Eski bilgisayarım kelebek mekanizmayı kullanıyor ve 1 yıl kullanmama rağmen bir sorun yaşamadım. Tabii, iki klavyeyi karşılaştıracak olursam, galiba eski olanı daha çok sevmiştim.
Kelebek mekanizma biraz fazla gürültülü olmasına rağmen lüks bir bilgisayar kullandığınız hissini veriyordu. Yeni Air’in klavyesi de oldukça konforlu ve hızlı yazmaya elverişli. Yine de, eliniz kelebek mekanizmaya alışkınsa, bu klavyeye alışmanız biraz zaman alacaktır.
Klavyedeki bir diğer yenilik de ok tuşları. Şaşırmadım, çünkü normalde bu ok tuşları nasıl desem… zaten bi’ garipti. Benim gibi, klavyeye bakmadan yazmaya alışkınsanız, yerini bulmakta zorlanıyordunuz. Artık T düzen dizilim sayesinde, gözünüz kapalı bile, yön tuşlarının yerini bulabilirsiniz.
Fonksiyon tuşlarıyla arası iyi olanlar için de güzel haberler var. Bu bilgisayarda, önceki Air modellerinde olduğu gibi artık Touchbar kullanılmıyor.
Pro bilgisayarımda Touchbar’ı çok sık kullanıyorum. Fakat samimi olmak gerekirse (yaptığım tüm özelleştirmelere rağmen) fonksiyon tuşları Touchbar’dan daha fazla iş görüyor. Yani, bu açıdan Air kullanıcıları kayıpta değil diyebilirim.
Ekran, Bildiğiniz Retina Ekran…
Air’in retina ekranı her zamanki gibi harika! Yeni grafik kartıyla da gayet başarılı bir performansı var. MacBook’ların ekranının en güzel yanı, bulunduğunuz ortama göre hareket edebiliyor olması.
Örneğin: iPhone’larda olduğu gibi ekran parlaklığını otomatik ayarlıyor. Dahası, TrueTone sayesinde bulunduğunuz ortama göre, ekran; beyaz dengesini ayarlıyor.
Mesela, yoğun sarı ışığın altındaysanız, ekran kendini sarartıyor. Veya beyaz ışığın altındaysanız daha beyaz-maviye dönük şeklinde ayarlıyor. Bu gibi detayların sürekli dışarıda çalışacağınız bir bilgisayarda olması gerçekten güzel.
Air’in ekranı 4 milyon piksel ve 2560 x 1600 çözünürlük sunuyor. Ekran performansı tatminkar ancak ekran parlaklığı bi’ tık düşük kalıyor.
Bilgisayarınızı sürekli ışığın yoğun olduğu alanlarda kullanacaksanız, bence bu dikkate almanız gereken bir detay.
Bu arada yenilenen grafik kartı sayesinde artık Air, 6K çözünürlüklü cihazlarda da çalışıyor.
Peki, grafik performansı ne durumda?
Basit grafik işleri ve oyunlar için oldukça yeterli ancak profesyonel işlerle uğraşmayı düşünüyorsanız sizi yarı yolda bırakacağı kesin. Zaten Air daha temel ihtiyaçlar için hazırlandığından çok uçmalı kaçmalı olayların cihazı da değil.
Elbette; basit grafik işlerinizi halledebilir, iMovie gibi yazılımlarla video klipler hazırlayabilirsiniz. Yine de bunun gibi uğraşlar birincil uğraşınız haline gelecekse Air’in performansını yetersiz bulmanız işten bile değil.
MacBook Air’in bir oyun bilgisayarı olmadığını biliyorum. Yine de, 8 bin lira veriyoruz. İnsanların arada bir stres atmak için oyun oynamak isteyebileceğini tahmin ediyorum. Oyun dünyasına çok uzağım ama kardeşim Yusuf, günün 18 saatini oyunlarla geçiriyor. “Abi mutlaka oyun testi de ekleyelim.” dedi. Sağ olsun yardımıyla Air’e basit bir oyun testi yaptık.
YouTube videosundan 4 farklı oyunla yaptığımız testi izleyebilirsiniz.
TouchID Harika! Sen de Gelsene!
MacBook Air’in en sevdiğim detaylarından biri de TouchID parmak izi okuyucusu. TouchID sayesinde, bilgisayarınızı kullanırken parola kullanma zorunluluğundan kurtuluyorsunuz.
Mobil cihazlarla karşılaştırdığımızda, Mac’te bu sensörlerin çok daha tutarlı ve hızlı çalıştığını da belirtmeliyim.
Ses Performansı
Yeni Air ses performansı açısından da geliştirilmiş.
Bass’lar artık daha başarılı ve önceki nesle oranla sesi %25 daha fazla çıkıyor.
Peki, Ya Pil Performansı Ne Durumda?
Bu cihaz için pil oldukça önemli. Bu konudaki deneyimlerimi de kısaca paylaşmak istiyorum. Apple, ortalama 8 saat pil performansı olduğunu söylüyor.
Ancak bu değeri tutturmak pek mümkün değil…
Öyle ki; Chrome, WhatsApp, Slack, Mail, Evernote, Spotify gibi temel uygulamalar açık halde çalıştığımda, ortalama 6 saat pil performansı yakalıyorum.
Tabii, herhalde ekran aydınlatmasını kısar ve biraz tasarruflu kullanırsanız, 7 saati görebilirsiniz.
MacBook Air 2020… Ama Web Kamerası 2001!
Son bölüme geçmeden önce, webcam hakkında da konuşalım. Kameranın kalitesi çok kötü hatta bu bilgisayarda şimdilik bulduğum tek kusur bu diyebilirim.
Ne kadar mı kötü?
Web kamerası olarak bu bilgisayarda zaten çok ciddi bir donanım beklemiyordum ama biraz daha iyileştirilebilirdi. Eğer YouTube videoma göz atarsanız, bu bölümle ilgili yaptığım testi, görüntü ve mikrofon kalitesini de deneyimleyebilirsiniz.
Kameranın aksine mikrofon gayet başarılı ve etraftaki gürültüyü güzel gideriyor. Sadece, bilgisayarın karşısındaki kişinin sesini alıp aktarması var. Bu hem avantaj hem dezavantaj. Aynı anda birden kişiyle ve tek bilgisayardan toplantıya katılma hatasına düşerseniz, bilgisayarı sürekli elden ele uzatmanız gerekiyor. Yine de dış ortamda toplantılara katılmak zorunda kalıyorsanız, mikrofon kalitesini seveceğinizi düşünüyorum.
MacBook Air 2020 Kimlere Uygun?
Peki, bu cihaz kime gelir kime gelmez? Toparlamak için bir özet geçelim.
- İş veya eğitim için kullanacaksanız,
- İçerik üretiyor veya çok sık yazı yazıyorsanız,
- Uçmalı kaçmalı performans beklemiyorsanız,
- Temel işleri halletmek için bir bilgisayar arıyorsanız,
- 3 yıl boyunca böyle bir cihazı kullanmayı sorun etmeyecekseniz,
- E taşınabilirlik, tasarım ve pil performansı da sizin için önemliyse
Yeni MacBook Air’i gönül rahatlığıyla alabilirsiniz.
MacBook Air 2020 Kimlere Uygun Değil?
- Grafik ve video işleriyle uğraşacaksanız,
- 8 bin verdik, yeni çıkan oyunları oynayalım kafasındaysanız,
- Aldığınız bilgisayarın performansı 3 sene sonraki ihtiyaçlarınızı karşılamayacaksa
O zaman Pro’ya veya başka bir bilgisayara yönelmeyi düşünebilirsiniz.
ÖNEMLİ:
Mac’ini en iyi uygulamalarla güçlendirerek üretkenliğini arttırabilir ve tam verim alabilirsin. Bilgisayarını etkin kullanmaya yardımcı olan uygulamalarla donatmak, sana hız ve zaman kazandıracaktır. macOS kullanıcılarının mutlaka kullanması gereken bir uygulamalar listesi yaptım. Buna mutlaka göz atmak isteyeceğini düşünüyorum
Gitmeden Önce…
Aslınca inceleme boyunca neyini sevip, neyini sevmediğinden bahsettim. Yine de şu dört eksiğin gözüme battığını söyleyebilirim.
- Kutu neredeyse tamamen boş geliyor.
- Harici aparat için sürekli para harcamanız gerekiyor.
- Webcam hala idare eder seviyesinde.
- Çok kirleniyor.
Tabii, bu incelemeden önce bilgisayarı 1 hafta kadar kullandım. Biraz daha kullanınca neyini sevip sevmeyeceğimi daha net görebileceğimi düşünüyorum. Hatta muhtemelen Air için bir uzun kullanım incelemesi de yapabilirim.
Siz Mac ailesinin bu yeni arkadaşı hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı hemen aşağıdan benimle paylaşmayı sakın unutmayın.
2 Yorumlar
Yazını sıkılmadan okudum, eline sağlık. Ancak böbrek falan vererek satın alabiliriz :/
Çok çok kaliteli ve çok iyi ürünler ama çok pahalı maalesef :(