Malum bambaşka bir çağda yaşıyoruz ve artık okumanın farklı şekilleri var.

Asırlardır etrafımızda bulunan basılı kitapların alternatifi olarak artık e-kitap teknolojisi var, telefonlar ve tabletler var hatta pasif zamanlarınızı geçirmek için bir de seslisi var. Yok yok, bu videoda işleri o kadar dallandırmayacağız ama e-kitap ve basılı kitabın hem güçlü hem de zayıf yönlerine değineceğiz.

Videoyu Başlat veya Hemen Aşağıdan İçeriği Oku:


Birbirinden ayrı şeyler gibi görünüyorlar ama özünde her basılı kitap da bir teknoloji ürünü. Onun için sağlıklı bir kıyaslamaya yapabilmemiz için karşılaştırmamızı kategorilere indirmemiz gerektiğine inanıyorum.

İncelememizde maliyet, bulunabilirlik, dayanıklılık, not alma ve okuma estetiği gibi kriterlerden bahsedeceğiz. Bu sırada her birinin hem avantajlarına hem de dezavantajlarına değineceğiz.

elbette karşılaştırmayı yaparken elimden geldiğince objektif davranmak istiyorum fakat sizin şartlarınıza göre yapacağım puanlamaların farklılık gösterebileceğini de unutmamalısınız.

Maliyet Karşılaştırması

İşe önce basılı kitaplardan başlayalım ve olayın duygusal boyutunu inceleyelim. Hayatı boyunca binlerce lirayı kitaba yatırmış biri olarak basılı kitapların hiç de ucuz olmadığını düşünenler tarafındayım.

Kitap alışverişlerimi daima internetten toplu yapıyorum ve sepetimdeki ürünleri birçok siteden karşılaştırıp alıyorum. Ona rağmen 3-4 aylık kitap maliyetimin 250 liranın altına düştüğünü pek görmedim.

e-kitap vs basılı kitap

Bu arada, ikinci el kitap veya kütüphaneye başvurma yolu gibi çözümler de yok değil; katılıyorum ama az önce bahsettiğim 250 lira da zaten içine yabancı kitap okuma maliyeti dahil edilmemiş bir tutar.

Okumak istediğim sadece 1-2 yabancı kitabı sepete eklediğimde zaten bu 250 liranın 400-500 çıkması beni hiç şaşırtmıyor. Ekonomik açıdan basılı kitapların sevdiğim yönü şu: İlla kitaplarınızı toplu olarak almak zorunda değilsiniz.

Örneğin ayda sadece 1 kitap okuyorsanız, yılda 12 kitap okursunuz ki, genelde bunun iki ayı fireye kaysa senede 10 kitap eder. Bunun için de herhalde cebinizden çıkacak maksimum tutar 300 – 500 lira gibi bir şey olur.

Yani maliyet puanlamasını yaparken nasıl bir okur olduğunuzu bilmeniz önemli. Tüm bu detayları göz önüne aldığımızda basılı kitapların maliyetine 5 üzerinden bence rahatlıkla 3 puan verebiliriz.

 

E-kitapların duygusal boyutuna geldiğimizdeyse işler baya karışıyor. Örneğin şu an Amazon Kindle’ı kullandığınızda zaten isteseniz de Türkçesini satın alıp yükleyemiyorsunuz. Tabii, diğer e-kitap okuyucularının Türkçe için kullanılabilir mağazaları var ama bu mağazalardaki fiyat farkı öyle sizi çok öteye götürecek bir fark değil.

Atıyorum kitabın basılı hali 20 liraysa e-kitabı 18 liradan satılıyor. Ecnebilerden bu konuda bence geri kalmamızın nedeni Amazon’un henüz Türkiye’de bu sektöre girmemiş olmasıdır.

Çünkü Amazon’un e-kitap üyeliğini aldığınızda mesela ayda 1 kitabı ücretsiz satın alabiliyorsunuz veya anonim binlerce kitaba ücretsiz ulaşabiliyorsunuz.

Yani işin özü: E-kitap kullanıcılarının büyük bir bölümü kitaplarını internetteki kaynaklardan korsan olarak indirip cihazlarına yüklüyorlar.

Tabii, bu ne kadar etik? Ne kadar etik değil o bambaşka bir tartışma konusu ama basılı kitabı olan bir yazar olarak benim bu konudaki görüşlerim çok iyimser.

Eğer biri benim kitabımı okumak istiyor fakat bütçesi el vermediği için satın alıp okuyamıyorsa varsın e-kitabın korsanını okusun. Helali hoş olsun. Belki beğenir ve bir arkadaşına bahsedre, o satın alır. Ya da ileride imkanı el verir diğer kitaplarımı satın alır.

Fakat bunları e-kitap için söylüyorum. Bandrolsüz kitabı ben dahil hiçbir yayıncının veya yazarın hoş göreceğini sanmam.

Şu an Kindle’ımda 50’den fazla kitap var ve Bunların 40’ı İngilizce kitaplar. Yani; kaba taslak bir hesapla Kindle’ın parasını daha ilk yılında 2 – 3 misliyle çıkardığını söyleyebilirim.

Onun için e-kitaplara ben duygusal boyutta 5 puan veriyorum.

Bulunabilirlik Karşılaştırması

Bulunabilirlik açısından basılı kitapların dev avantajları var. Çünkü oldu ki, istediğiniz kitabın sıfırına ulaşamıyorsunuz, ikinci elini bulma şansınız var.

Kendimden örnek vereyim, Türkçe basılı kitaplarda aradığım 10 kitaptan en az 8’ini rahatlıkla bulabiliyorum.

Ama bu demek değil ki işler her zaman güllük gülistanlık olmuyor. Mesela Steven Pressfield’in Savaş Sanatı’nı okumak için 3 yıl bekledim. Tim Ferris’in 4 Saatlik Hafta kitabını 5 yıl boyunca bekledim ve en sonunda e-kitap okuyucum sayesinde İngilizce olarak okuyabildim.

Bunların küçük birer nüans ama bence birçok okur için aynı zamanda önemli noktalar.

İngilizce için de aslında aradığınız kitapları çok ekstrem olmadıkları sürece buluyorsunuz ama fazla tuzlu oluyor orası ayrı.

Tüm bunları göz önüne aldığımızda ezici bir üstünlükle bence basılı kitaplara 5 üstünden 4 vermemiz gerekiyor.

Rotamızı e-kitaba çevirdiğimizde iş nasıl bir okur olduğunuzda tıkanıyor.

İster paranızla satın almak isteyin, ister korsana düşün hiç fark etmez bazı kitaplara ulaşamıyorsunuz. Klasikler ve popüler kitapları bulmak pek sorun olmuyor ama biraz nadide bi’ okuma zevkiniz varsa e-kitaplar büyük birer dezavantaja dönüşebiliyor.

Fakat daha önceki yorumlarda da belirttiğim gibi burada altını çizmemiz gereken bir detay var: Şayet, İngilizce kitap okuyabiliyorsanız o zaman olay bambaşka bir boyuta dönüşüyor.

Şu ana kadar İngilizce aradığım ama ulaşamadığım kitap nerdeyse hiç olmadı. Olduysa da oran yüzde biri geçmemiştir. Türkçe için de okumak istediğim her 10 kitaptan 5’ini bulabiliyorum gibi bir orantı kurabiliriz sanırım.

Biraz kendim dışındaki okurları göz önüne alarak buradaki puanlamamızda adil olmak için bence e-kitaba 5 üzerinden 3 vermemiz gerekiyor.

Okuma Estetiği ve Kolaylığı Karşılaştırması

Okuma estetiği ve rahatlığı bence en az diğer kriterler kadar önemli, hatta çoğumuz için diğerlerinden daha bile önemli olabileceğini düşünüyorum.

Basılı kitaplar; her zamanki gibi bildiğiniz basılı kitaplar. Okurunu kendine hayran bırakan taze kitap kokusu, şarjının asla bitmemesi ve sayfaların arasında özgürce ileri geri yapabilme avantajları var.

Kitaba dokunabilme hissiyatı gerçekten güzel ama dokunmak ve elleşmek bazı dezavantajları da yanında getiriyor. Kardeşimin kütüphanesinde atıl vaziyette duran Tüfek, Mikrop ve Çelik’i okumaya başladım. Ortalama kalınlıkta bir kitap olmasına rağmen gerçekten elinize oturup kollarınızla gerdirmeden okumak pek mümkün olmuyor.

kitap mı e-kitap mı

Anlayacağınız sürekli kitapla bi’ cebelleşme halindeyiz. Ayrıca odamki ışığın akşam saatlerinde okumaya elverişli olmaması nedeniyle bu kitabı sadece gündüzleri iş aralarında okuyabiliyorum.

Ha en güzel yanı nedir, indirdiğiniz korsan kitapları çoğu zaman kimin dijitalleştirdiği belirsizdir. Artık biri araya keyfine göre bi’ cümle ekledi mi, çıkardı mı, bundan tam olarak emin olamıyorsunuz. Ama basılı kitaplarda bu aksaklıklar çok daha nadir yaşanıyor.

Basılı kitaplar gerçekten estetikler ama okuma işini bence göreceli olarak e-kitaplar kadar kolaylaştıramıyorlar. Nedenini elbette açıklayacağız ancak ben puanlamada 5 üzerinden 3 alması gerektiğini düşünüyorum.

E-kitapların ise bence okuma estetiği açısından en büyük avantajı size kişiselleştirilebilme olanaklarını sunması, hatta bunları sunarken sınırlarını zorlamasıdır.

Mesela, e-kitapta yazı fontunu ve büyüklüğünü kendi zevkinize ya da ihtiyaçlarınıza göre ayarlayabiliyorsunuz. Bunu hafife almayalım çünkü görüş sorunları yaşıyorsanız, bunlar muazzam faydalar.

E-kitapların bir diğer özelliği amuda kalkar vaziyetten tutudan da yatarken okumaya kadar size her yerde okuma kolaylıkları sunuyor olması. Mesela kendi deneyimime göre e-kitapları normal basılı kitaba oranla en az %25 – 30 daha hızlı okuyorum ve dikkatim çok daha az dağılıyor.

Yine çok güzel bir diğer avantajları da arkaplan aydınlatmaları. Bu sayede nerede olursanız olun, ek bir okuma ışığına gerek duymadan kitabınızı açıp okuyabiliyorsunuz.

Bu arada, e-kitap okuyucuları sıradan telefon ve tabletlerde kullanılandan çok daha farklı bir teknoloji kullanıyor. Bu cihazların ekranında gördüğünüz görüntünün neredeyse bir kağıtta gördüğünüzün aynısı olduğunu söylersem herhalde abartmış olmam.

Her e-kitap okuyucunun sahip olmadığı ancak Kindle’da benim sıkça kullandığım bir avantajdan da bahsetmek istiyorum: Eşzamanlama özelliği sayesinde aynı kitabı telefonumdan okumaya devam edebiliyorum. Örneğin o an Kindle’ım yanımda değilse bile, elime telefonumu alıp Kindle’da okurken son bıraktığım yerden devam edebiliyorum.

Ben tüm bu konforu göz önüne alarak kesinlikle okuma estetiği ve rahatlığına 5 üzerinden 5 veririm. Ki, gereksiz övücü gibi görünmemek için daha bahsetmediğim okurken sözlük kullanma gibi onlarca pratik avantajı da göz önüne alarak bunu söylediğimi belirtmiş olayım.

Dayanıklılık Karşılaştırması

Basılı kitapların dayanıklılıkla ilgili bazı sorunları olduğu aşikar. Biraz eğip bükerek okuyorsanız, ya da dış ortamda çok sık okuyorsanız kitaplarınız haliyle yıpranıyor.

Aksi örnekleri de yok değil. Mesela kardeşiminkiler yıpranmıyor. Adam benim aksime her bir kitabına kutsal kitap muamelesi yapıyor. Öyle kitabının eğilme ve büzüşmelere karşı tahammülü yoktur.

Kitaplar güzel bir dekor olarak da kullanılabilir, ki benim her çektiğim videoda bunları dekor olarak görüyorsunuzdur. Ancak bu dekorların evinizde alan kaplaması gibi bir de dezavantajı var, onu da unutmamak gerekiyor.

Bence önemli bir ufak detay da; kitapların doğaya zararları. Aldığımız her kitapla birlikte bunu istemesek de desteklemiş oluyoruz. Öte yandan elektrik ile çalışan e-kitapların sanırım daha doğa dostu olduklarını söyleyebiliriz. Olaya sadece ağaç olarak bakmayalım. O kitabın basılmasından hazırlanmasına, hazırlamasından satılmasına geçen süreçte tüketilen diğer kaynakları da bence hesaba katmalıyız.

Biraz çetrefilli bir durum olduğu için burada basılı kitaplara Yusuf’un yüzüsuyu hürmetine 3 puan veriyorum.

E-kitaplara geçtiğimizdeyse olay bambaşka bir boyuta taşınıyor. Atıyorum, Kindle Paperwhite 4 su geçirmezliğinin yanı sıra gayet de dayanıklı bir e-kitap okuyucusu.

Eğer reddit kullanma alışkanlığınız varsa biraz Kindle subreddit’ini karıştırmanızı öneririm, daha hala 2007’deki Kindle’ını kullanan insanları görüp de şaşırmamak işten bile değil.

E-kitapların bir diğer güzel avantajı da şu; çapraz okuma yapıyorsanız, size yanınızda onlarca kitabı taşıma imkanı sunuyor. Bunun dışında diğer tüm kitaplarınızı da zaten tek bir cihazda tutabiliyorsunuz. Benim kendimden yola çıkarak yaptığım hesaplamaya göre ortalama bir Kindle sizin 10 senelik okuyacağınız kitabı saklayabiliyor.

Burada da ben e-kitap teknolojisinin hakkını yememek istiyorum ve 5 üzerinden tam 5 puan vermek istiyorum.

Not Alma Karşılaştırması

Ben hep eli kalem tutan okurlardan biriyim ve okuduğum her kitaptan mutlaka çeşitli notlar çıkarıyorum. Basılı kitaplar not alma konusunda size şöyle bir avantaj sunuyor, fiziksel olarak üstünde karalamalar yapabiliyorsunuz veya sağındaki solundaki boşlukları kullanabilyorsunuz.

Tabii, çok fazla gördüğüm bir davrnaışta okuyan insanların bir şeylerin altını çizmesi ve daha sonra onu farklı bir yere aktarmaması. Zaten böyle kullandığınızda kesinlikle basılı kitaplar avantajlı. Oysa benim gibi bir de o notlarınızı dijital sisteme aktarmaya uğraşıyorsanız, o biraz işin külfetini arttırıyor.

Yine de not alma kolaylığının e-kitaba göre biraz daha üstün olduğunu düşünüyorum. Sadece şu var: Kitap okurken yanınızda kalem yoksa veya taşımaya üşeniyorsanız o zaman e-kitaplardaki not alma işi size daha pratik gelebilir.

Tüm bu detayları göz önüne alarak basılı kitapların not alma kullanışlılığına 5 üzerinden 4 verebileceğimizi düşünüyorum.

E-kitap sahasına geri döndüğümüzde bizi ilginç şeyler bekliyor. Mesela Kindle’da bir şeylerin altını çizmek ve bunları sonradan dijital bir not alma sistemine aktarmak çok pratik. Ne pratik değil derseniz, bu altını çizdiğiniz yerlerin üstüne notlar oluşturmak pek pratik değil.

Özellikle Kindle’ın klavyesi çok angut çalışıyor. Bu nedenle çoğu zaman asıl notlarımı, bu altını çizdiğim bölümlerimi dijital not sistemime aktardıktan sonra hallediyorum.

Ha çok güzel bir avantaj: Benim not sistemim tamamen dijital olduğu için e-kitaplar işimi inanılmaz kolaylaştırıyor ve üşengeçliğe mahal bırakacağım pek bir bölüm bırakmıyorlar.

Bu açıdan baktığımızda da e-kitaplara not alma kullanışlığı için 5 üzerinden 3.50’tan 4 vermemiz gerektiğini düşünüyorum.

Sonuç ve Son Sözler

Kıyaslamanın dışında kendi okuyuş biçimimden biraz bahsetmem gerekirse, genelde okuma süremin %75’ini Kindle’ın başında geçiriyorum. Ancak aynı zamanda mutlaka %25’lik bölümü basılı kitaplarla geçiriyorum.

Bulamadığım bir Türkçe e-kitap için çırpınmak yerine onu satın alıyorum ve notlarımı da dijital ortama aktardıktan sonra çoğunlukla birine hediye ediyorum.

Ben e-kitapların her okur için olmasa da birçok okur için büyük bir kolaylık olduğunu düşünüyorum. Zaten konuştuğumuz tüm önemli noktaları birleştirdiğimizde sizin için hangisinin daha mantıklı olduğuna karar artık zahmetsizce karar verebileceğinizi düşünüyorum.

Bu arada, gerçekten aklıma gelmeyen veya benim için avantaj ya da dezavantaj sayılmayan şeyleri atlamış olabilirim.

Onun için bir okur olarak siz de yorumlar bölümünden kendi deneyimlerinizi eksik veya hatalı olduğunu düşündüğünüz ifadeleri belirtmekten çekinmeyin.

Unutmayın ki, her şey daha iyi ve keyifli okurlar için.

Yazar

Buraya yeniysen, ben Burak 👋 Gündüzleri metin yazarı ve içerik pazarlaması uzmanı, akşamları da yarı zamanlı YouTuber'ım 🦸‍♂️ Bu blogda, keşke yıllar önce bilseydim, deneseydim dediğim alerjik reaksiyon yaratmayan içerikler paylaşıyorum.

Bunun Hakkında Ne Düşünüyorsun?

Yeni yorumları ve yorumuma verilen cevapları e-postayla bana bildir.