Apple Watch, eşime kalp ritmimi zıplattığını kanıtlamanın güzel bir yoluydu…

Spor ve “yürüme” konusunda avantajları olduğu kesin. Fakat Apple Watch’un her detayı romantik değildi.

Öyle ki, sadece birkaç ay kullandıktan sonra ışık hızında satıp kurtulmam gerekti.

Peki, beyaz Apple Watch’lı prens masalını ne bitirdi?

Videoyu Başlat veya Hemen Aşağıdan İçeriği Oku


1. Bluetooth Bağımlılığı

Apple Watch için en önemli satış noktası sadece bi’ saatten ibaret olmamasıydı. Çünkü Apple Watch saat olmanın ötesinde, iPhone’un birçok özelliğini kullanıcının bileğine getirmek istiyor.

Buna bildirimlerinizi kontrol etmek, mesaj gönderip alabilmek ve hatta telefon görüşmeleri yapabilmek de dahil. Fakat Türkiye’de e-sim teknolojisini kullanılamadığından en büyük avantajı kaybediyoruz.

Dahası, nurtopu gibi bir Bluetooth dezavantajı satın alıyoruz. Apple Watch her şeyi veri bağlantısıyla hallediyor. Telefondan uzakta kaldığında neredeyse elinizde 2000’lerin Casio’sunun makyajlı hali kalıyor.

Yani, saat; iPhone’umuza bağımlı yaşıyor.

Telefonla konuşmak, bildirimleri takip etmek, mesajlaşmak, 3. parti uygulamalardan faydalanmak ve olmazsa olmaz tüm nimetler için internet ve Bluetooth gereksinimi söz konusu. Bu herkes için büyük bir sorun olmayabilir ama benim için büyük bir sorun.

Balkona çıktığımda telefonumu cebimde taşımak zorundaysam, o halde bu cihazla ilgili bazı şeyleri -özellikle kullanım amacımı sorgulamam gerekiyor- demektir.

2. Yaşam Döngüsü

Zor kazandığınız paranın karşılığını istiyorsanız, değerlendirmeniz gereken bir diğer konu yaşam döngüsü.

Apple Watch’ların torunlarımıza dededen yadigar olma şansı yok. Tamam, derdimiz de bu değil, ama Apple Watch’u 5 yıl sonraki kendimize de yadigar bırakamıyoruz.

Bu ürün sıradan bir saat değil; bunda hemfikiriz. Yine de şunu merak ediyorum: Tam şarjla bir günü çıkaramadığınız bir saati kullanmakla ne kadar ilgileniyorsunuz?

Apple Watch’ların yaşam döngüsü sıradan bir saatinki kadar uzun değil. Bataryası elbet bir gün sizi yarı yolda bıracak. Dahası, Apple Watch tüm Apple ürünlerinde olduğu gibi yenisi çıktığında modası geçmek üzere tasarlandı.

Bugün tüm yedek parçalarını hala bulabiliyoruz ama 5 yıl sonra, elimizle koymuş gibi yedek parça temin etmemiz olanaksız. Kısacası, Apple Watch yaşam döngüsü sınırlı bir ürün.

Bu ürünü gerçek değerinin en az 10 katına satın almıyor olsaydık, bunu dezavantaj kabul etmeyebilirdik ancak mevcut durumda bence bu, atlamamanız gereken bir detay.

3. Şarj Döngüsü

Apple Watch’un tüm dünya ve horoloji tarihini değiştiren bir ürün. Özellikleriyle rakiplerinden çok çok ötede. Fakat bu özellikler bir bedelle geliyor.

Bizim senaryomuzda, bu bedel günlük şarj döngüsü.

Eğer Apple Watch’un şarjı 1 hafta gitseydi, bu saat hakkında bambaşka düşünebilirdik. Fakat farkındaysanız, bu ürünün şarj ömrü cebinizdeki telefona eş değer.

Hatta Apple Watch’un tanıtım reklamında bile saatin alarm özelliğini pazarlamak için gece yatağında uyuyan birini değil de, arkadaşlarının arasında uykuya dalan birini kullanmışlardı. (YouTube videomdan burada bahsettiğim reklamın ilgili bölümünü izleyebilirsiniz.)

Bu biraz komik ve trajik.

Herkes bu kadar işlevsel bir ürünü günlük şarj etmeyi sorun etmiyor olabilir. Yine de, kendi adıma konuşmam gerekirse bu benim için sorun.

Ödediğim büyük bedelden sonra günlük şarj edilmesi gereken cihazlar listeme yeni bir ürün daha eklemek istemem.

4. Harcama Döngüsü

Parayı bastınız ve Apple Watch’u aldınız, her şey bitti sanıyorsanız yanlıyorsunuz. Asıl paraların Leyla’ya EFT süreci şimdi başlıyor.

Bu cihazın şık görünmesini istiyorsanız tek kordon kullanmak söz konusu bile değil. Örneğin ofiste taktığınız kordonu spor yaparken takamayacaksınız. Burada, özelleştirme harcamaları başlıyor ki, Apple Watch kordonları hiç de ucuz değil.

Orijinal kordonsuz, işi tezgah altı çözerim diye düşünüyor olabilirsiniz, artık onların da kalitelilerinin fiyatları açıkçası epey yüksek.

Hadi, bu kısmı hallettik. E, o kadar para verdik saat aldık. Çeşitli uygulamalarla bu deneyimi zengileştirmek gerekiyor değil mi?

Bunu düşündüğünüz anda, bu kez lotodan başka bir harcama kalemi olarak uygulama satın alma ihtiyacı çıkıyor.

Ha bir de, farklı lokasyonlarda yaşıyorsanız muhtemelen ekstra şarj aleti almanız gerekecek… Malum, diğer cihazlarınızı şarj etmek için kullandığınız aletiniz Apple Watch ile çalışmıyor.

5. Zihin Sağlığı

Özellik midir özelliktir ama hayatınızda kaç kez EKG çektirme ihtiyacı hissettiğinizi düşünmek gerekiyor.

İstisnalara sırtımızı dayamazsak, çoğu durumda Apple Watch’un satış noktası özellikleri, Türkiye’deki son kullanıcı profilinin dışında kalıyor.

Bir de şunu var: Apple Watch ile fiziksel sağlığınızı takip ederken, zihinsel sağlığınızı belli oranda riske atıyorsunuz.

Şayet izlemediyseniz, dijital minimalizm hakkındaki yazımı okumanızı veya videomu izlemenizi tavsiye ederim.

Apple Watch’ı aldığınızda sürekli dikkat dağınıklığına bedava bilet almış oluyoruz.

Saati bileğinize taktığınızda telefonunuz sizden 3 metre uzakta olsa bile, bildirimleriniz sizi sürekli rahatsız edilmeye devam edebilecek.

Amerika Başkanı seviyesinde bildirimlerinize değer veriyorsanız, -ki bence vermemelisiniz- bu bir avantaja sayılabilir.

Yine de, yaptığınız her işte bölünmek ve akıllı saatin size altın tepside sürekli dikkat dağınıklı sunması, ana odaklanmanın büyüsünü bence bozuyor.

Buradaki ikincil dezavantaj ise Apple Watch’ın ekranının sınırlılığı. Sonuçta bu bir telefon ekranı değil. Mesaj yazmak gibi aksiyonlar için yine telefonunuza ihtiyaç duyacaksınız.

Hani, demiştim ya telefonunuz 3 metre uzakta olsa bile bildirimleriniz sizi rahatsız edebilecek diye… Düzeltiyorum: Sadece rahatsız edilmekle kalmayacaksınız. Bildirimle etkileşime geçmek için de kalkıp telefonunuzu elinize almanız gerekecek.

Aslında hareketliliği arttırmak açısından Apple Watch gerçekten baya faydalı, bakın bu açıdan hiç düşünmemiştim. 😂

6. Sosyal Kullanım Döngüsü

Apple Watch’u uzun süre kullandığınızda bazı sosyal etkilerini de gözlemlemeye başlayacaksınız.

Örneğin, saate bakmak karşınızdakini rahatsız etme işini başka bir level’a taşınıyor.

Göz ucuyla normal bir saate bakmayı belki herkes kabalık olarak yorumlayabilir ama Apple Watch’a baktığınızda çoğu kişi yorumluyor.

Zaten genellikle Apple Watch’a da saat yerine bildirimlerinizi kontrol etmek için bakıyorsunuz.

Bir diğer önemli etki de, bildirimlerinizin biraz dışarıya yansıması. Biri size aradığında bundan herkesin haberdar olması akıllı saat kullandığınızda işten bile değil.

Ayrıca, telefonla konuşma gibi özellikleri insan içinde kullanmanız pek mümkün değil.

Apple Watch ile araba kullanırken kısa görüşmeleri yapabileceğimi düşünüyordum fakat sessiz bir otomobilin içinde bile sesi o kadar yetersiz kalıyordu ki, ilk birkaç denemeden sonra bundan tamamen vazgeçmiştim. Artık dış ortamdaki görüşmeleri siz düşünün.

7. Fiyat Faktörü

Apple Watch’ın tüm detaylarını bu kadar değerlendirmemizin en büyük nedeni fiyatı.

Apple ürünlerini sevdiğimi biliyorsunuz. Aynı zamanda minimalist olduğumu da biliyorsunuz. Gerçi an itibariyle Türkiye’deki her 10 kişiden 8’i zorunlu minimalist…

Bunları kenara bırakıp, fiyata odaklandığımızda Apple Watch’un neredeyse lüks tüketim ürünü olduğunu söyleyebiliriz.

Bu ürün güzel bir saat mi? Evet. Hatta muhtemelen sektörünün en iyisi.

Yine de, böyle bir saati almak kadar almamak için de geçerli nedenlerinizin olduğunu unutmadan karar vermenizi öneririm.

Bu arada: Şu an kolumdaki saat 150 lira ve sadece zamanı gösteriyor. Ayrıca yukarıda saydığım dezavantajların hiçbirine sahip değil.


Apple Watch almanızı tavsiye etmiyorum ama… Zor şartlarda kazandığınız paranızla mutlaka almanızı önerdiğim şeyler var. Hayatınızı yeni bir seviyeye katacağını dönüştürecek teknoloji fikirleri için 20’li Yaşlarda Paranızla Alabileceğiniz En Faydalı 6 Şey‘i mutlaka okumalısınız.

Yazar

Buraya yeniysen, ben Burak 👋 Gündüzleri metin yazarı ve içerik pazarlaması uzmanı, akşamları da yarı zamanlı YouTuber'ım 🦸‍♂️ Bu blogda, keşke yıllar önce bilseydim, deneseydim dediğim alerjik reaksiyon yaratmayan içerikler paylaşıyorum.

Bunun Hakkında Ne Düşünüyorsun?

Yeni yorumları ve yorumuma verilen cevapları e-postayla bana bildir.