YouTube’un “yayınla” tuşuna basmayı geçtiğimiz sene Mayıs ayında başardım.

Ve şimdi anlıyorum ki, YouTube’a başlarken öğrendiklerimin neredeyse hepsi yalandı…

Videoyu Başlat veya Hemen Aşağıdan İçeriği Oku:

https://www.youtube.com/watch?v=MO-1140Qiow

Google arama motorundan sonra, YouTube artık dünyanın en çok ziyaret edilen 2. internet sitesi. Her gün bir milyar saatten fazla zaman geçirilen platformda, 63 milyon içerik üreticisi yayın yapıyor.

Ve bu rakamın arasına katılmak için tek yapmanız gereken ücretsiz bir hesap oluşturmak.

Ya sonrasında sizi ne bekliyor?


YouTube’a başlamanın kolay olduğu anlatılırken atlanan bir şey var… 63 milyonluk içerik üreticisi dünyasının sadece 6 milyonu ilk 1.000 sınırını geçmeyi başarıyor.

YouTubedaki içerik üreticisi sayısını gösteren grafik

Bu şu demek: YouTube’a başlayan her 10 kişiden 9’u henüz ilk kilometre taşını bile geçemeden kanalının kepengini indiriyor.

Dışarıdan bakıldığında kolay görünen her iş gibi YouTube da aslında kolay değil.

Ekipmanlara yatırımı yapmalı, bunlarla ne yapacağınız öğrenmeli ve kendinizi sürekli geliştirmelisiniz.

En önemlisi disiplininizi sonuna kadar sağlamanız gerekiyor.

Ha bi’ de; yayınladığınız videoların altına gelip çok konuştuğunuzu söyleyen yorumlarla gireceğiniz psikolojik savaşlardan yara almadan çıkmayı öğrenmeniz gerekiyor… Hayır, n’apayım yani amk? Kamerayı açıp karşısında mı oturayım?

YouTube’a başlayan her 10 kişiden 9’unun saha dışında kalmasının elbette birçok nedeni var. Yine de bence en önemli nedeni: YouTubber olmak isteyen insanlara tavsiye verilirken en önemli tavsiye unutuluyor.

Mesele başlamak değil; başladıktan sonra, moral bozucu birçok şeye rağmen başladığınız işi sürdürebilmek.

Bu bence, başlamaktan en az bin kat daha zor…

İçerik üretmeye başlayan birçok kişinin umudu bir gecede sıfırda onbinlere ulaşabileceği beklentisi üzerine kuruluyor.

Beklentinin yerine getirilemediği her gün yayıncıların motivasyonu düşüyor. Ve en sonunda YouTube’un kaybedenler kulübü bir üye daha kazanıyor.

Evet, bu sıçrayışları yakalayanlar yok değil. Mesela benimle aynı zamanda başlayıp benim 5 – 10 hatta 100 katım hızlı büyüyen kanallar biliyorum. Ama bunların sayısı o kadar az ve bu olay o kadar nadir gerçekleşiyor ki; zaten bunun teknik veya bir sıkı çalışmanın meyvesi olmadığını bir bakışta fark edebiliyorsunuz.

Algoritma ilginç şekilde bazen birilerini kutsuyor ve yıllarca çalışıp gelinmesi imkansız gibi görünen noktaya çok kısa sürede erişilebiliyor.

Şunu da unutmamak lazım YouTube bu rakamların bizlerden daha çok farkında.

Artık 1.000 aboneyi geçmeyen kişilerin reklamları aktif edemesii ve birçok temel özelliği kullanamaması bu yüzden.

YouTube dahi, videolarınızı insanların karşısına çıkmaya değer olduğundan emin olmak için bir olgunlaşma sürecini geride bırakmanız gerektiğini biliyor.

YouTube’da Başarı için 3 Yıl Kuralı

Kanalımı ilk açtığımda her şeyimi 3 yıl kuralı üzerine kurgulamıştım.

Yani; 3 yıl boyunca işler ne kadar beklediğim gibi gitmese de, üretmeye ve kendimi geliştirmeye devam edecektim. Bunun ilk kısmını bitirdim ve bu bir yıl içinde çok fazla şey öğrendim.

Doğrusunu öğrendiğim en büyük yalanlardan biri de, bilgisayar başında geçirilen binlerce saatten kimsenin bahsetmemiş olmasıydı.

Herkes olaya alıştıkça işlerin hızlanacağını söylüyordu fakat tam tersine; kendinizi geliştirdikçe nasıl daha iyi olabileceğinizi, nasıl daha iyi işler yapabileceğinizi fark ediyorsunuz.

Bu da daha iyi işler üretmek için daha çok zaman kurban etmeyi gerektiriyor.

YouTube’u hiç kolay bir oyun olarak görmemiştim ama itiraf etmem gerekirse sürdürmenin bu kadar zorlu olabileceğini düşünmezdim.

Öyle veya böyle; ilk seneyi geride bıraktık ve nihâi kararı verecek olgunluğa erişmek için 2 yılım daha var.

Tabii, bu iki yıl geçtiğinde bile işlerin öncekinden daha kolay olacağını sanmıyorum.

Umarım, bu anlattıklarım YouTube’a yeni başlamak isteyen veya YouTube’a başlamak isteyenlere tavsiyeler arayışında olanların karşısına çıkar ve gerçeklerle çok önceden tanışma fırsatı yakalar.

Bu arada; yayında ve yapımda hem nazımı hem videolarımı çeken başta kardeşim, ailem ve nişanlıma ve elbette beni destekleyen sizlere çok teşekkürler.

Hadi, kaldığımız yerden devam edelim ve bir sonraki videoda görüşelim! Hoşçakalın.

Yazar

Buraya yeniysen, ben Burak 👋 Gündüzleri metin yazarı ve içerik pazarlaması uzmanı, akşamları da yarı zamanlı YouTuber'ım 🦸‍♂️ Bu blogda, keşke yıllar önce bilseydim, deneseydim dediğim alerjik reaksiyon yaratmayan içerikler paylaşıyorum.

Bunun Hakkında Ne Düşünüyorsun?

Yeni yorumları ve yorumuma verilen cevapları e-postayla bana bildir.