Dehalar, tarihe altın harflerle kazınan isimler ve her her üç kişisel gelişim kitabından ikisinin ortak noktası aynısı: günlük tutmak.

Baştan itiraf edeyim, bu ilk denemem değildi. Geçmişte birçok defa günlük tutmayı denemiş ve başarısız olmuştum. Her şeye rağmen tekrar denemeye ve Yıldız Tilbe tutarlılığıyla bu kez 1 yıl boyunca sürdürmeye kararlıydım.

1 yılı artık geride bıraktığıma göre günlük tutmanın saçma bir tavsiye mi yoksa hayat değiştiren bir deneyim mi olduğuna cevap verebilirim.

Videoyu Başlat veya Hemen Aşağıdan İçeriği Oku

 

Neden Günlük Tutmayı Denedim?

Yeni bir şey deneme arzusunun yanı sıra, olaya tamamen işkembeden dalmadım.  Hayatımdaki iyi şeylerin değerini daha iyi anlamak, hem de yanlışlarımı görmek istiyordum.

Günlük tutmak

Tüm bunlara ek olarak: Dehalar ve kişisel gelişim kitaplarını haksız çıkarmaya çalışma saplantımın da bunda biraz payı vardı.

Fakat beni asıl bu deneyime iten şey, Austin Kleon’un kitabında karşılaştığım bir alıntıydı:

“Kendinize ‘Bugün olan en iyi şey neydi?’ diye sorarsanız, bu aslında yakın geçmişte gerçekte yazmayı düşünmeyeceğiz konular arasında neşeli bir geriye dönüşü başlatır. Kendinize ‘Bugün ne oldu?’ diye sorarsanız, büyük ihtimalle olan en kötü şeyi hatırlarsınız. Çünkü onunla uğramak zorunda kalmışsınızdır. Bir yere yetişmeye çalışmışsınızdır veya birisi size kötü bir şey söylemiştir. Oysa en iyi şeyin ne olduğunu sorduğunuzda cevap; güzel bir hava, birisinin yüzündeki ifade veya çok lezzetli bir salata olacaktır.”

Günlük Tutmak için Seçim Yapmak

1 yıl boyunca sürdürülebilir bir deneme için bu kez her şeyi akışına bırakmak yerine, biraz destek almam gerekiyordu.

İşe, önce kendime en uygun günlüğü bulmakla başlamalıydım.

Çünkü geçmiş deneyimlerimden öğrendiğim üzere “Sevgili günlük…” ile başlayan cümleler kesinlikle işimi görmüyordu.

Kullanacağım günlüğün:

  • Basit ve hızlı yapıda olması,
  • Dijital olarak kolayca taşınabilmesi,
  • İncelemek istediğimde pratik şekilde taranabilmesi,
  • Ve düşünce suçundan tutuklanmamı engellemek için gizli kalması gerekiyordu.

Tüm bu kriterlerle araştırmamı yaptığımda bana en uygun günlüğün 5 dakika günlüğü olduğuna karar verdim:

5 dakika günlüğü

5 dakika günlüğünü tutmak için yapmam gerekenler kolay ve zahmetsizdi. Üstelik 5 dakika fazlasıyla yeterli olacaktı. Yapmam gereken her sabah günlüğümün başına oturup bir tarih atmak, ardından

  • Bugün minnettar olduğum 3 şeyi
  • Bugünü harika kılacağını düşündüğüm 3 şeyi
  • Ve bugün için kendime dair ufak bir söz yazmaktı.

Akşam olduğunda tekrar günlüğümün başına geçmeli ve bu kez:

  • Bugün olan 3 harika şeyi
  • Ve bugünü ne yapsaydım daha harika kılabileceğimi yazmalıydım.

Mesela, örnek bir günlük girdisi şu şekilde oluşuyordu:

5 dakika günlüğü örneği

Neden 5 Dakika Günlüğünü Seçtim?

Serbest tarzda tutulan günlüklerle karşılaştırdığımızda 5 dakika günlüğünün ardında yatan basit bir bilimsel gerçek var.

Güne olumlu düşüncelerle başlıyor ve LPG’ye zam gelmemişse olumlu düşüncelerle kapatıyoruz.

Bu arada, benim denediğim şekilde 5 dakika günlüğünü denemek isterseniz, aynı içeriği kullanarak kağıt üstünde kolayca hazırlayabilir ya da bilgisayarda günlük tutmak istiyorsanız, basit bir not dosyası kullanabilirsiniz.

Yok haliniz vaktiniz yerindeyse 5 dakika günlüğünün iOS uygulamasını iPhone’unuz için satın alarak hemen günlüklemeye başlayabilirsiniz.

1 Yıl Günlük Tutmak Bana Ne Öğretti?

Pekiiii, günlük tutmak gerçekten hayatımı başka bir noktaya ulaştırdı mı?

Bu soruya net bir cevap vermek bence kolay değil fakat günlük tutmanın zihnim için diş fırçası gibi bir etkisi olduğuna inanıyorum.

Her gün, daima olup biten iyi şeylere ve kendi düşüncelerinize odaklanıyorsunuz. Güne pozitif bir düşünceyle başlayıp, pozitif bir düşünceyle bitiriyorsunuz.

Günün sonunda ufak bir inceleme yaptığınızda bazen haklılıklarınız kadar haksız olduğunuz tarafları da görüyorsunuz.

Bence günlük tutmanın 1 yıl sonunda bana öğrettiği en net şey hayatta gerçekten değer verdiğimiz şeylerin tekrardan farkına varmak. Tekrardan diyorum, çünkü gürültülü bir dünyada yaşıyoruz ve bazen bizim için önemli olanları unutuyoruz.

Şöyle bi’ durup “Ya ben n’apıyordum?”, “Hayatımın el freni patladı mı?” veya “Benim için gerçekten en önemli olan şeyler neydi?” gibi soruları yanıtlamak sizi gerçek değerlerinize yaklaştırıyor.

Günlük tutmamın bir güzel yanı da, elimde hayata dair bir kayıt defterinin olması. Hafızamızın ne kadar güçlü olduğunu düşünürsek düşünelim, aslında o kadar da güçlü değil.

Hadi, benimki zaten güçlü değil ama siz de deneyin. Geçen hafta bugün akşam ne yediğinizi hatırlıyor olamazsınız… O zaman, muhtemelen size o günü değerli anlamlı kılan şeyi de hatırlamayacaksınızdır.

1 yılın ardından günlük tutma alışkanlığımı devam ettirecek miyim diye soracak olursanız, galiba evet. Bazı günleri atlasam da, bu alışkanlığımı devamlı olarak sürdürmeyi planlıyorum.

Siz bugüne dek hiç günlük tutmayı denediniz mi, ya da günlük tutmanın faydasına inanıyor musunuz? Yorumlarınızı bekliyor olacağım.

Yazar

Buraya yeniysen, ben Burak 👋 Gündüzleri metin yazarı ve içerik pazarlaması uzmanı, akşamları da yarı zamanlı YouTuber'ım 🦸‍♂️ Bu blogda, keşke yıllar önce bilseydim, deneseydim dediğim alerjik reaksiyon yaratmayan içerikler paylaşıyorum.

1 Yorum

Bunun Hakkında Ne Düşünüyorsun?

Yeni yorumları ve yorumuma verilen cevapları e-postayla bana bildir.